Teknoloji girişimleri için 6 UX tavsiyesi

Tasarım dünyasındaki uygulamalara aşina olan herkes, teknoloji girişimleri için UX geliştirilmesine zaman ve kaynak ayırmanın önemini bilir.

Ancak genellikle yazılımcılar tarafından kurulan teknoloji girişimlerinde UX’in önemini kavrayamamaktan ya da bilgi eksikliğinden bu konu göz ardı edilebiliyor. Bizler de hem teknoloji hem de diğer alanlardaki girişimler için 6 UX tavsiyesini listeledik.

Back-end uygulamalarınız ya da fikirleriniz tamamen devrimsel şeyler olabilir. Ancak bu, ortaya çıkaracağınız bir tasarımın her zaman için amacına uygun olacağı anlamına gelmiyor. Konu ‘kullanıcı deneyimi’ olunca önemli olan tek şey kullanıcıdır. Kullanıcılar ise genelde gösterişe karşı ön yargılıdır.

Genelde teknoloji girişimleri için bununla yüzleşmek ve kabul etmek zor olabiliyor. Ancak UX’in de yazılım geliştirme sürecinin bir parçası olduğunu ve kullanıcıların alışkanlıklarına yönelik bir deneyi tasarımı yapılması gerektiğini aklınızdan çıkarmamanız gerekiyor.

Tekerleği yeniden icat etmenize gerek yok. İnanılmaz, muhteşem ve olağanüstü bir gerekçeniz yoksa bilindik UX standartlarını uygulamaya devam edin. Kullanıcılara sizin ‘devrim niteliğinde’ olarak tanımladığınız şeyler yerine onların bildiği, tanıdığı şeyler sunun. Yaratıcı olmak eğlencelidir ve kendinizi başarılı hissetmenizi sağlayabilir, ancak kullanıcıları etkilemiyorsa UX tasarım sürecinin bir parçası olamaz. Araştırmaları görmezden gelmeyin.

Girişimler konu kullanıcı psikolojisi olunca biraz çuvallayabiliyorlar. Genelde tek tip bir son kullanıcı düşünüp işlerini bunun üzerinden şekillendiriyorlar. Ancak insanlar bundan çok daha karmaşık. Sayısız farklı kullanıcı tipi var ve siz ürün ya da hizmetinizi sunarken tüm bunları göz önünde bulundurmak zorundasınız.

Elbette tüm kullanıcı tiplerini tek tek hesaba katmak imkansız olacaktır, ancak çeşitli araştırmalar yaparak ya da mevcutlarından yararlanarak hedef kitlenizi daha iyi tanıyabilirsiniz. Böylelikle daha isabetli UX kararları almanız mümkün olacaktır.

En iyi kullanıcı deneyimi sunan tasarımlar akıcı, hızlı ve verimlidir. Bu sadeliği ve akışkanlığı sağlamanın birçok yolu olabilir. Görüntüleri sıkıştırmak, açık bir dil kullanmak ve gereksiz veri girişlerinden kaçınmak bu yollardan birkaç tanesi olabilir. Tasarımınızı basitleştirme adına her şeyi yaptığınızı düşünseniz bile emin olun yapılacak birkaç şey daha kalmıştır.

Bir UX prototipi oluştururken her görsele, CTA butonuna, paragrafa vs. dikkatlice bakıp ‘bu gerçekten gerekli mi?’ sorusunu sormanız gerekiyor. Eğer ondan kurtulursanız kullanıcı önemli bir şey kaybeder mi? Amaçlarına ulaşmayı zorlaştırır mı? gibi soruları cevabı ‘hayır’ ise kurtulun gitsin.

Basit bir tasarımın görüntülenmesi, anlaşılması, çalıştırılması ve bakımı kolaydır. Bir şey eklemeniz gerektiği durumlarda da bunu daha rahat bir şekilde gerçekleştirebilirsiniz.

Bazı projelerde kullanılan farklı farklı tasarım elementleri ve net olmayan bağlamlar kullanıcıların kafasını karıştırıp onları kaçırabiliyor. Bu nedenle UX tasarımınızı projenizin her alanında tutarlı kılmak oldukça önemli.

İlk maddede bahsettiğimiz gibi projenin farklı farklı yerlerinde standartların dışına çıkmak kullanıcıları kaçırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Basit görsel elementler doğru kullanıldığında kimsenin gözünü rahatsız etmiyor, kötü kullanıldıklarında ise göze batıyor ve tatları kaçırıyor.

Bir UX tasarımını tek bir dokunuşla tamamlamak mümkün değil. Fikir bulma, prototip oluşturma, prototipi test etme gibi aşamalar UX tasarımını tamamlama adına tek başına yeterli olmayabiliyor. Bir şeyleri kaçırmış olma ya da daha iyisini yapmak ihtimaliniz oldukça yüksek. Bu nedenle tüm bu aşamaları tekrarlamaktan korkmayın ve asla tasarımın tamamen bittiğini düşünmeyin.

Özellikle uzun vadede kullanıcı geri dönüşlerini değerlendirmenin UX tasarımınızı iyileştirme konusunda büyük bir katkı sağlayacağını unutmayın. Tüm tasarım sürecini erken aşamada bitirmek için enerjinizi harcamayın. Kullanıcı deneyimi tasarımının sabır gerektirdiğini aklınızdan çıkarmayın.

Genelde tasarımcıların prototiplerini oluştururken ‘dummy’ adını verdiğimiz anlamsız metinler kullandığına sık sık şahit oluyoruz. Bu genel olarak kabul gören bir alışkanlık olsa da çok iyi bir fikir olduğu söylenemez. Er ya da geç ‘Lorem Impsum’ dolu sahte metinlerden kurtulup gerçek metinlere geçmeniz yararınıza olacaktır.

Metinler kullanıcı deneyiminin temel bir bileşenidir. Tasarımınızın genel olarak nasıl algılandığı konusunda önemli bir etkisi vardır. Eğer metinleri son ana bırakırsanız sadece bu etkiyi öldürmekle kalmaz aynı zamanda gerçek metni test etmeyerek birçok fırsatı kaçırmış olursunuz.

Bir an önce kullanıcı deneyimini iyileştirmek adına tasarımınıza anlamlı birkaç metin ekleyin ve geri dönüşleri değerlendirin. Bunu yapmak ürünün final sürümünün kalitesini büyük oranda artıracaktır.